BirGün gazetesinden Sarya Toprak’ın haberine göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonların ardından gençler, gözaltı ve tutuklamalara rağmen eylemlerini sürdürmeye devam ediyor. Kampüslerde ve meydanlarda yükselen direnişin hedefinde bu kez Belçika’da üniversite eğitimi gören, kronik kalp ve böbrek hastası olan Esila Ayık var.
8 Nisan’da Kadıköy’de düzenlenen ve binlerce üniversite öğrencisinin katıldığı dayanışma sahnesinde yer alan Esila Ayık, etkinlikte “Diktatör Erdoğan” yazılı bir döviz taşıdı. Bu eylemden yalnızca bir gün sonra, 9 Nisan’da saat 02.00 sularında polis ekipleri, Esila Ayık’ın İstanbul’daki ailesinin evine baskın düzenledi.
Ayık’ın o sırada evde olmaması üzerine polislerin aileye, “Bu gece ifade vermesi gerekiyor, yoksa eğitim hayatı kötü etkilenir” diyerek baskı yaptığı bildirildi. Ailesi tarafından durumdan haberdar edilen Esila Ayık, bulunduğu konumu polislere iletti. Kısa süre sonra sivil polisler tarafından gözaltına alındı.
Aynı gün öğle saatlerinde Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilen Ayık, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
Esila Ayık’ın ailesi ve arkadaşları, sağlık durumu nedeniyle ciddi endişe içinde. BirGün’e konuşan arkadaşları, Ayık’ın her gün düzenli olarak kullanması gereken ilaçlarının olduğunu, ancak bu ilaçların avukatlar aracılığıyla cezaevine ulaştırılmasına rağmen Esila’ya verilmediğini aktardı.
“Cezaevi koşulları onun sağlığı için uygun değil. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının ‘hakaret’ suçuna ilişkin düzenlemeleri ve ‘diktatör’ ifadesine dair emsal Yargıtay kararları ortadayken, arkadaşımız haksız şekilde tutuklandı. Derhal serbest bırakılmasını istiyoruz,” dediler.
Belçika’da burslu olarak üniversite eğitimi gören Esila Ayık’ın, 20 Nisan’da sınavlara girmek üzere ülkeye dönmesi gerekiyordu. Arkadaşları, bu durumun da Esila’nın gelecek planlarını tehdit ettiğini söylüyor:
“Çok zor şartlarda yurtdışında üniversite kazandı. Tutuklanması sadece ifade özgürlüğünün değil, aynı zamanda eğitim hakkının da ihlali anlamına geliyor.”
Ayık’ın yakın çevresi, kısa bir süre elinde tuttuğu pankart nedeniyle tutuklanmasının, ifade özgürlüğü açısından ciddi bir ihlal olduğunu vurguladı:
“Bu tutuklama sadece bir döviz taşımaktan ibaret değil. Adil yargılama ilkesine aykırı bir uygulamayla karşı karşıyayız. Sağlık durumu da dikkate alınarak bir an önce serbest bırakılmalı.”
Esila’nın arkadaşları, şöyle dedi:
“Esila’nın her gün düzenli olarak kullanması gereken ilaçlar var. O ilaçları avukatlar aracılığıyla ilettiğimiz halde Esila’ya verilmemiş. Endişeliyiz” dedi. Cezaevi koşullarının Esila’nın sağlığı için elverişli olmadığını vurgulayan arkadaşları “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının hakaret suçlarına ilişkin beyanları ve “diktatör” sözü ile ilgili daha önce emsal Yargıtay kararları göz ardı edilerek arkadaşımız tutuklandı. Serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
“Esila burslu bi şekilde çok zor şartlarda Belçika’da üniversite kazandı. Normalde 20 Nisan’da dönüp sınavlarına girmesi gerekiyor. Onun eğitim hayatının olumsuz etkilenmesinden de endişe duyuyoruz.”
Arkadaşımızın tutuklanmasının yalnızca kısa bir süre elinde tuttuğu bir pankart yüzünden gerçekleşmiş olması, ifade özgürlüğü ve temel insan hakları açısından büyük bir ihlal. Esila adil bir yargılama süreci geçirmiyor. Esila’nın sağlık durumu da göz önünde bulundurularak bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz!”
GÜNDEM
2 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGÜNDEM
6 gün önceGÜNDEM
9 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önceGÜNDEM
16 gün önce