YAŞAR ŞAKALAR
İNCİNİR
Yamuk yumuk olur, çürük işlerin
Kimseye dokunma, elin incinir
Yaşadığın gibi, görün düşlerin
Hak söylemez ise, dilin incinir
Halik’ın has kulu, sapmaya görsün
Yaptığı tanrıya, tapmaya görsün
Oyun oynar bozar, yapmaya görsün
Var olma yolunda, kolun incinir
Uğraş verip hayat, düzeltmek için
Buradan vazgeçip, öteler seçin
Sormaz aşıklarım, neden ve niçin
Çeriler engeller, yolun incinir
Hep söylenir oldu, kötü halleri
Namertler arttıkça, bozdu yolları
Dikenler boğuyor, gonca gülleri
Kokusun saçmayan, gülün incinir
Sefer eylemekti, bizim gayemiz
Rızasından gayrı, yoktu payemiz
En önde gideriz, olmaz sayemiz
At üstünden düşer, belin incinir
Çölün ortasında, bir çiçek açtı
Hasret kalanlara, kokusun saçtı
Acemi bezirgan, dağıtıp kaçtı
Beden sallandıkça, dalın incinir
Kendini kurt sanan, yallı kalpleri
Vatan kaygısında, yoktur celpleri
Bekar kaldı bizim, köyün Alpleri
Mahremin koruyan, gelin incinir
Yaşar ŞAKALAR